VİCDANIN SESİ
(Nurullah Bey Anlatıyor)
Babasız büyümüştüm. Bu yüzden bir yanım hep eksikti. Ancak Allah’ın yardımıyla işlerim hep rast gitti. Giriştiğim tüm işlerde doğru davranmaya her zaman çok dikkat ederdim. Kul hakkından çok korkardım. Askerden geldikten epeyce sonra elime güzel bir para geçti. Yatırım yapmak niyetiyle bulunduğumuz şehrin en gözde caddelerinden birinde bir daire aldım. Ev oldukça eski ve bakımsızdı. Bunun farkındaydım fakat muhit son derece güzel olduğundan bunu önemsemedim. Nasıl olsa evi tadilata sokabilirdim. Öyle de yaptım. Ev birkaç ay sonra oldukça güzel bir görünüme kavuştu. Niyetim evlenip buraya yerleşmekti. Ancak evdeki hesap çarşıya uymadı. Henüz tanışıp nişanlandığım bayan Elazığ’da yaşamak istemediğini belirterek ısrarla başka bir kente gitmekte diretti. Başka bir şehir fikri bana da cazip geldiğinden sermayem olsun düşüncesiyle evi satmaya karar verdim. Kısa sürede pek çok alıcı çıktı. İstediğim fiyatı veren bir aileye evi sattım. Evlenerek başka bir ile yerleştim. Evden aldığım para ile hem evlenmiş hem de yeni bir iş kurmuştum. Oldukça güzel bir işim ve gelirim vardı. İşlerim çok şükür yine rast gitmişti.
Aradan yaklaşık dört beş ay gibi bir süre geçmişti. Bir gün, tanımadığım bir bayan beni aradı. Kendini tanıttığından evi satın alan adamın eşi olduğunu öğrendim. Bana söylediği sözler bugünkü gibi aklımda. “Bize evinizi sattınız. Biz de beğendik aldık. Her şey çok güzel görünüyordu. Adeta kusursuzdu. Ancak gelin görün ki sonbahar geldi kaloriferler yandı. Neye uğradığımızı şaşırdık. Bütün radyatörler deli gibi su akıtıyor. Güzelim parkelerimiz şişti. Ne yapacağımızı şaşırdık.” Ben de şaşırmıştım çünkü evi baharda almıştım. Tadilattan hemen sonra da satmıştım. Yani mevsimden dolayı kaloriferler yanmıyordu. Dolayısıyla radyatörlerin böylesine çürük oldukları aklımın ucundan geçmezdi. Durumu izah etmeye çalıştım. Bayan son olarak şunları söyledi. “Bakın kendinizi bizim yerimize koyun. Biz memuruz. Dişimizden tırnağımızdan artırıp bir dünya para ödeyerek bu evi aldık ki rahat edelim. Zaten borçlandık. Şimdi bir de bütün radyatörlerin değişmesi gerekiyor. Bu reva mıdır? Lütfen düşünün.” Ben de bu sözün üzerine uzun uzun düşündüm ve şu sonuca vardım. Evet evi gerçekten çok iyi fiyata satmıştım. Alanlar da artık eve bir çivi bile çakmalarına gerek olmadığını düşünerek bu evi almışlardı. Oysa sonuç öyle olmamış büyük bir zarara uğramışlardı. Ben de aldığım parayı güzel kullanmış karlarımı katlamıştım. Benim açımdan her şey yolundaydı. Sonuçta evi aylar önce satmış olsam da vicdanıma bunu bir türlü anlatamadım. Bir anda kararımı verdim ve onları aradım. Banka hesap numaralarını ve zararlarının ne kadar olduğunu sordum. Aynı gün parayı yatırdım. Üzerimden büyük bir yük kalkmıştı sanki. Bana sıkıntıya girdin mi derseniz? Asla işlerim daha çok rast gitti. Kısa zamanda çevrede tanınan bir işadamı oldum. Herkesin hayatında farklı bir hikayesi vardır. Benim bulunduğum noktaya gelme hikayem ise bana sorarsanız temelindeki doğruluktan beslenmektedir.
Leave A Comment