Bizi kendine esir eden yabancı dizilerde görüp dururuz. Seni bir makineye bağlar, yalan söyleyip söylemediğini şıp diye anlarlar. Yeni MİT yasamız sayesinde Türkiye’de de bu sahneler yaşanacak. Gelin görün ki Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nevzat Tarhan’a göre o makineler bize yaramaz. Bize kendi yalan makinemiz lazım.
Türklere özgü yalan makinesi fikri nasıl çıktı?
Biliyorsunuz yeni MİT yasasında yalan makinesi kullanılması üzerine düzenleme çıktı. Biz bu makineleri ithal ediyorduk. Artık ithal etmeyelim deyip bir çalışma grubu oluşturduk.
Nerelerde kullanılacak?
Genellikle sorgulamalarda kullanılır. Özellikle de terör suçlarında.
Türkler hangi açılardan kendilerine özgü bir yalan makinesine ihtiyaç duyuyor?
Bu coğrafyada yaşayan insanların kültürel davranış kalıpları, ortak korkuları, heyecanları, şüpheleri var. Nasıl ki Batı’da hazırlanan kişilik testleriyle burada doğru sonuç alamıyorsak, yalan makinesi de aynı şekilde iyi sonuç vermiyor. O kişinin kültürel standartlarına uygun olmalı. Diyelim ki kıskançlıkla ilgili bir şey sorduğunuzda, açık evliliğe inanan birisiyse -ki Batı’da çok yaygın- net yanıt alamazsınız, onun toplumunun değer yargılarını gözeterek yazılım yapmak lazım.
Türkiye’de en çok hangi kesim, hangi gerekçeyle yalan söylüyor?
Yalan söylemek çok yaygınlaştı. Bir Alman çocukla Türk çocuk oynuyor. Vazo kırılıyor. Türk çocuk hemen “Ben kırmadım” diyor.
Kadın ve erkek için aynı veriler mi kullanılır?
Kadınla erkeğin ortak olduğu veriler vardır. Biyolojik farklılıklar nedeniyle farklı tepkiler de verirler. Mesela çocukla ilgili sorularda… Bir Hz. Süleyman kıssası vardır: İki kadın aynı çocuk üzerinde hak iddia eder, “Benim çocuğum” derler. Süleyman Peygamber karar veremez, der ki “O zaman bu çocuğu ikiye bölelim, bir yarısını birine, diğer yarısını öbürüne verelim.” Çocuğun gerçek annesi atılır, “Aman çocuğuma bir şey olmasın da öbür annede kalsın” der. Onun üzerine Hz. Süleyman “Gerçek anne sensin” deyip ona verir çocuğu. Hz. Süleyman’ın yaptığı, bir yalan makinesi uygulamasıdır. Bu makineye de Süleyman ismini vermeyi düşünüyoruz.
Dünyada kendine özgü yalan makinesi tasarlamış başka toplumlar var mı?
Araştırma yaptığımızda hep ABD kaynaklı ürünlerle karşılaştık. Kültürel motifleri sorgulama sırasında yorumlarla çözmeye çalışıyorlar. Bir standardı uyguluyor, yorumu sorgulayıcıya bırakıyorlar. Biz toplumlara göre yazılımlar gerçekleştirip dünyanın kullanımına sunacağız.
Bir yalan makinesi nasıl çalışır?
Yalan makinesi vücuttaki altı veriyi işliyor. Beynin ürettiği sinyaller, cilt ısısı, cilt ıslaklığı, kas gerginliği, kalp atım sayısı ve solunum sıklığındaki değişiklikler. Verileri bir uzman toplar ve yorum yapar. Tıpkı radyolojideki gibidir. Nasıl ki röntgen filmine bakarak karar verilmez ve bir uzmanın yorumuna ihtiyaç duyularsa, burada da aynı şey geçerli.
Hata payı ne kadar?
Yüzde 10 civarında. Eğer kişi yalanı inanarak söylüyorsa, alet yakalayamıyor. O yüzden genellikle usta yalancılar kendi yalanlarına başkalarını inandırırlar ve tetikçi olarak onu kullanırlar. O kişi de yalanı çok kolaylıkla söyler. Zaten yalanın anlamı, kişinin inanmadığı şeyi söylemesidir.
Filmlerde gördüğümüz gibi yalan makinesine karşı eğitimli olmak gerçekten mümkün mü?
Eğitilmiş olanlar yalanın yalan olduğunu biliyorlar ama sinir sistemlerini kontrol etme becerisi kazanıyorlar. Yalan söylediği halde heyecan hissetmemeyi öğreniyorlar. Yalan söylediğinde beyinde beta dalgası artar, ancak eğitimli kişiler alfa dalgası salgılamaya devam ediyor.
http://www.nevzattarhan.com/yerli-yalan-makinesi-suleyman.html
Leave A Comment